Adaçayı Düşüğe Neden Olabilir Mi?
Genç anne adayları için en merak uyandıran soru, adaçayı düşüğe neden olup olmayacağıdır. Bu yazımızda adaçayının düşüğe neden olup olamayacağını detaylı olarak açıklıyor ve bu bitki hakkında önemli bilgiler veriyoruz.
Adaçayı thujone adı verilen bir bileşenin hamilelik sırasında yüksek tansiyona ve düşüklere neden olduğu bilinmektedir. Sayısız fayda ile bitmeyen bu doğal bitki, anne adaylarının da gözdesi.
Adaçayının düşüğe neden olup olmadığı hakkında bilmeniz gereken ilk şey, doktorunuzun önerdiği şeydir. Doktorlar özellikle hamileliğin ilk 3 ayında adaçayı ve benzeri bitki çaylarını dahi tüketmemeye özen göstermelerini tavsiye ediyor.
İçerik Tablosu
Hamilelikte adaçayı içmek zararlı mı?
Anne adayları olarak hamilelik sırasında diğer zamanlardan daha sağlıklı bir yaşam sürmeye çalışıyoruz. Özellikle bebeklerimizin sağlıklı büyümesi için beslenmemize her zamankinden daha fazla dikkat ediyor ve şifalarından yararlanmak için bitkilere yöneliyoruz. Fakat her bitki hamilelikte tüketime uygun mudur? Faydalanmak isterken tam tersi etkiyi yaşamak mümkün müdür? Örneğin adaçayı…
Sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliğinden dolayı günlük hayatımızda sıklıkla tükettiğimiz adaçayı, hamilelik döneminde fitoöstrojenik etkiler üretebilir. Bu, hamileliğin ilk birkaç ayında düşük ve sonraki aylarda erken doğum riskini artırabileceğinden, uzmanlar hamilelerin adaçayı tüketmesini önermemektedir.
Hamilelikte Adaçayı Yemenin Olası Yan Etkileri
Adaçayı yukarıda bahsettiğimiz östrojen seviyelerini etkileyebileceğinden hamilelikte tüketilmesi tehlikeli bir bitkidir. Riski iki başlığa ayırabiliriz.
1) İlk aylarda düşüklere neden olabilir.
2) Son aylarda erken doğum riskini artırır.
Bunlara ek olarak; mide bulantısı, ağız kuruluğu veya kan şekerinin düşmesine neden olabilir.
Hamileyken adaçayı içmek düşüğe neden olabilir mi?
Hamileliğin ilk birkaç ayı, düşük riski açısından en tehlikeli aylardır. Çünkü bu süre zarfında vücut kimyanız değişir, hormon seviyeleriniz değişir ve vücudunuz bebeğiniz için gerekli ortamı hazırlamaya çalışır.
Östrojen bu sürecin önemli bir parçası olarak hareket eder ve bebeğin rahmin astarını kavramasına yardımcı olur. Adaçayının içindeki Thujone maddesi rahmin gevşemesine ve düşük yapma riskinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle özellikle ilk birkaç ayda adaçayı tüketilmesi önerilmez.
Hamilelik sırasında adaçayı tüketen kadınlar hakkında kesin sonuçlara varmak için bilimsel bir çalışma yoktur. Ancak Amerikan Gebelik Derneği, yüzeysel araştırmalar sonucunda hamile kadınları adaçayı tüketmemeleri konusunda uyarıyor. Ancak ökse otu, biberiye, sinameki, melisa, kediotu ve aloe vera bitkilerinden bu süre içinde uzak durulması gerektiği söylenmektedir.
Erken doğum riski son aylarda artar
Doğum yapmak üzere olan anne adayları yaşadıkları heyecan ve stres nedeniyle rahatlamak isteyebilir, adaçayı kucaklayabilir. Ancak adaçayının içindeki aktif maddeler kasılmalara neden olabilir ve bu da emek maceranıza daha erken başlayabilir. Bununla birlikte, vücudunuzdaki östrojen seviyeleri doğuma yakın zirve yapar. Fitoöstrojenlerin etkisiyle son birkaç ayda artan hormonlarınız, doğumunuza hazırlanırken erken dönemde yükselebilir.
Hamilelikte adaçayının anneler üzerindeki etkileri
Anne adaylarının hamilelik sırasında doğal olarak bazı endişeleri vardır. Bunlardan biri adaçayının düşüklere neden olup olmadığı sorusudur.
Adaçayının aktif bileşenlerinin fitoöstrojenik etkileri, östrojen seviyelerinde değişikliklere neden olabilir. Bu, hamilelik sırasında adaçayı tüketmenin en önemli risklerinden biridir. Bu riskler;
1- Gebeliğin ilk 3 ayında adaçayı içmek düşüklere ve
2- Gebeliğin son 3 ayında tüketilen adaçayı erken doğum olasılığını artırır.
Çok fazla adaçayı tükettikten sonra yaşayabileceğiniz benzer sağlık sorunları şunlardır: ağız kuruluğu, yorgunluk, mide bulantısı, halsizlik, ağız iltihabı, düşük kan şekeri, ağız tahrişi ve baş dönmesi.
Hamileliğin ilk 3 ayında adaçayı tüketmek düşük riskini artırır mı?
Hamileliğin ilk birkaç ayı, anne adaylarının en çok dikkat etmesi gereken bir süreçtir. Vücut hamilelik sırasında meydana gelen değişikliklere uyum sağlamaya çalışır. Hormon seviyeleri rekombinasyon modunda değişkendir. Bebeğiniz için en uygun ortamı hazırlamaya çalışın.
• Bebeğin rahim duvarına tutunmasını sağlayan östrojen bu çalışmaların temel taşıdır.
Adaçayı östrojen seviyelerinde değişikliklere neden olabilir, bu da hamileliğin ilk 3 ayında rahim duvarının gevşemesine neden olarak embriyoların rahim duvarına yapışmasını zorlaştırabilir. Bu nedenle, hamileliğin ilk birkaç ayında adaçayının düşük yapma riskini artırdığını söylemek güvenlidir.
Adaçayı tüketimi ve erken doğum riski
Annelerin doğumdan önceki günlerde kullandıkları en masum sakinleştirici kuşkusuz bitki çayıdır. Doğumu başlatmak için östrojen seviyeleri yükselmelidir. Bu seviye gebeliğin son dönemlerinde kendiliğinden yükselir.
Fiziksel ve hormonal süreçlerin yanı sıra dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahale erken doğum olasılığını yaratabilir. Zaten yükselen hormonlar adaçayı tüketimi ile artacaktır.
Adaçayı bileşenleri nedeniyle kanama riski taşır ve hamilelikte çok dikkatli kullanılmalı veya hiç kullanılmamalıdır.
Hamileler için önerilen bitki çayları
Adaçayı düşüğe neden olabilir mi sorusunun yanıtını verdikten sonra hamilelerin içebileceği bitki çayını kısaca tanıtalım.
Sakin, stressiz ve sağlıklı hamilelik için önerilen bitki çayı;
• Bodhi ağacı
• Kuşburnu
• Papatya
• Zencefil ve
• Rezene sayabilir.
Ihlamur: Bağışıklık sistemini güçlendirir, anne adaylarını grip ve soğuk algınlığından korur.
Kuşburnu: Ödem önleyici işlevi vardır.
Papatya: Sakinleştirici özelliği uykusuzluğa da iyi gelir.
Zencefil: Şişkinliği azaltır ve mide bulantısını önler.
Rezene: Emzirme döneminde süt oluşumuna yardımcı olur.
Hamilelere önerilmeyen bitki çayları: Yeşil, ahududu, adaçayı, kekik ve sarı kantaron çayları hamilelere önerilmez. Günlük çay dozu doktorunuzun önerdiği şekilde 2 fincanı geçmemelidir. Bitkisel çaylara ek olarak, hamile kadınların günlük kafein alımını sınırlamaları önemlidir.
Hamile kadınlar için yüksek östrojen ne anlama geliyor?
Östrojen, bir kadının hayatında, özellikle çok daha önemli olduğu hamilelik döneminde önemli bir rol oynar. Vücutta artan hormonlar aşırı su ve tuz tutulmasına neden olabilir. Vücutta biriken ödem, akciğerlerde veya safra kesesi taşlarında kan pıhtılaşmasına neden olur.
• Yüksek östrojen, orantısız kilo alımına yol açabilir ve hamilelik sırasında kilo alımına katkıda bulunabilir.
• Menstrüasyon sırasında ağrı ve krampların ana nedeni yüksek östrojen seviyeleridir.
Hamilelik sırasında bu hormon normal değerinin yaklaşık 50 katına çıkar. Bu seviyenin üzerinde östrojeni artıran besinler yemek ya da adaçayı tüketmek farklı ve olumsuz sağlık sorunlarına yol açabilir.
Adaçayının Faydaları
Zengin mineral ve antioksidan içeriği nedeniyle adaçayı, hafıza güçlendirici özelliklerinde mükemmeldir ve faydaları sayısızdır. Stres ve yorgunluk üzerinde destekleyici etkisi bulunan bitki diş eti ve bademcik iltihabı tedavisinde hekimlere destek amaçlı kullanılabilir.
Kan basıncını artırma özelliği ile bilinen adaçayı, birçok faydasının yanı sıra hamilelikte kan basıncının yükselmesine de neden olabilir. Bitkisel çaylar hamilelik sırasında tehlikeli olabilir ve doktor kontrolünde tüketilmelidir. Hamilelikte adaçayı tüketiminin olası etkileri 40 haftaya kadar sürebilmektedir. Vücudumuzun değişime uyum sağlamasına yardımcı olan, annenin sağlığını koruyan ve bebeğin gelişimini destekleyen bir beslenme programı.
Sonuç olarak adaçayı düşüğe neden olabilir mi sorusunun cevabı; bu bitki hamileler için uygun değildir. Hamilelik döneminde bitki çaylarını dikkatli içmeniz ve doktor tavsiyesi olmadan hiçbir bitki çayını içmemeniz önerilir.