Adenomyozis Nedir? Hamileliğe Engel Mi?

Genellikle asemptomatik olan adenomyozis doğumdan sonra ortaya çıkabilir ve başka bir hamilelikte ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Adenomyozis fazla bilinen bir hastalık değildir. Bunun nedeni, bu hastalığın sadece bazı durumlarda ve genellikle yaş aralığı 35 ile 50 arasında olan kadınlarda belirtiler göstermesidir.
İçerik Tablosu
Adenomyozis Nedir?
Rahim duvarı kalınlaşması, genellikle doğumdan iki ila üç yıl sonra ilk belirtilerini gösteren kadın üreme sistemi patolojisidir.
Adenomyozis, endometriyal dokunun büyüdüğü ve rahim duvarlarının anormal kalınlaşmasına neden olan bir hastalıktır. Bu şekilde bir endometriozis türü olarak kabul edilir.
İki tip adenomyoz vardır: fokal, rahimin belirli bir bölgesinde bulunduğunda verilen addır. Rahim duvarının kası boyunca gözlendiğinde dağınık olarak adlandırılır.
Belirtileri Nelerdir?
En sık görülen semptomlar şunlardır:
- Şiddetli kramplarla birlikte dismenore (çok ağrılı adet dönemleri);
- Cinsel ilişki sırasında ağrı;
- Adet akışının miktarı ve süresinde artış.
Daha önce de belirtildiği gibi adenomyozis her zaman semptomlara neden olmaz. Genellikle hamilelikten sonra ortaya çıkar ve menopozla birlikte kaybolma eğilimindedir.
Adenomyozis ve Hamilelik

Rahim duvarı kalınlaşması, ektopik gebelik veya düşük gibi hamilelikte komplikasyonlara neden olabilir. Hamilelikte teşhis edilirse, tıbbi takiplerin daha düzenli ve sık olması önerilir.
Ayrıca bu fiziksel durum, embriyonun rahimde sabitlenmesini zorlaştırabilir ve doğal gebe kalma şansını azaltabilir.
Bununla birlikte belirtiler bir veya daha fazla hamilelikten sonra, yeni embriyoyu yerleştirmek için gerekli olan rahim kasının gerilmesi nedeniyle ortaya çıkma eğilimindedir. Bu nedenle çoğu kadın, sorun kendini göstermeden önce hamile kalabilir ve çocuk sahibi olabilir.
Adenomyozis ile hamile kalanların diğer hamileliklerinde bu problemle karşılaşma ihtimalleri daha yüksektir.
Teşhis Nasıl Yapılır?
Teşhis jinekolog tarafından endovajinal ultrason veya MRI yoluyla konur.
Adenomyozis vakaların yaklaşık %35’inde asemptomatiktir. Uzun süren ve bol âdet kanaması, adet akışından bir hafta öncesine kadar sekonder dismenore varlığı sıklıkla adenomiyoz şüphesine yol açar. Klinik durumun sıklığı ve şiddeti, yaygınlığı ile ilişkilidir. Jinekolojik muayenede rahimin eşit oranda büyümüş, yumuşamış ve özellikle adet öncesi dönemde ağrılı olduğu görülür.
Myometrium ve endometrium arasındaki sınırı belirleyen, kalınlığı ≤ 5 mm olan düzenli bir çizgi olan birleşme bölgesinin tanımlanması, hastalığın invaziv olmayan teşhisine olanak tanır. Nükleer manyetik rezonans (NMR) ve ultrasonografi (US) gibi görüntüleme tekniklerindeki son gelişmeler, kadınlarda rahim duvarı kalınlaşmasının doğal seyrinin anlaşılmasına olanak sağlamıştır.
Adenomyozis Nedenleri
Halen araştırma konusu olmakla birlikte, kökeni veya risk faktörleri hakkında henüz bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Uzmanlar, jinekolojik cerrahi, birden fazla hamilelik veya sezaryen ile doğum nedeniyle rahimde oluşan bazı yaralanmaların sonucu olabileceğine inanıyor.
Tedavisi Mümkün Mü?
Adenomyozis tedavisi, durumun semptomlarına ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Tedavi için ilaç ya da cerrahi: İki tedavi seçeneği vardır.
Doktor ilaç tedavisi önerdiğinde, iltihap önleyici ilaçlar veya hormonal ilaçlar (progesteronlu hap, doğum kontrol bandı, RİA vb.) olabilir.
Rahim duvarı kalınlaşması belirli bir yere yerleştiğinde ve küçük bir lezyon olduğunda, fazla endometriyal doku ameliyatla alınabilir.
Semptomlar çok belirginse ve kadının hayatını olumsuz etkiliyorsa, düşünülmesi gereken tedavilerden biri total histerektomi yani rahmin tamamen alınması olabilir.