Bebeğin Kırkı Çıkmadan Neler Yapılmaz?

Anne ve bebeğin çok hassas ve hastalığa açık olduğu doğum sonrası dönemde bebeğin kırkı çıkmadan önce yapılmaması gerekenlere dikkat edilmelidir.
Bebeğin kırkı çıkmadan önce bazı aktivitelerden kaçınılması gerekir ki bunun tıbbi açıdan da uygun olduğunu belirtmekte fayda var. Annelerin tarifsiz heyecanı, bebeğin ilk doğduğu an yaşanır. Bir çocuğun hayatındaki ilk 40 gün hem çocuğun hem de annenin sağlığı için en önemli zamanlardır.
Bu dönemde özellikle yaşamın ilk 40 gününde gebelik sonrası stres ve ruhsal bozukluklar da ortaya çıkar. Bebeğin kırkı tabir edilen dönem hastalığa karşı daha duyarlı oldukları ve özel korumaya ihtiyaç duydukları zamandır.
İçerik Tablosu
Bebeğin Kırkı Çıkmadan Yapmanız Gerekenler
Bebeğin kırkı olarak da adlandırılan ilk 40 gün boyunca hem anne hem de bebek vücutlarını yeniden inşa ederler. Bu dönemde anne yoğun hormonal ve psikolojik değişimler geçirir. Annenin östrojen hormonları düşüktür ve doğum sonrası dönemde anne ciddi şekilde depresyona girebilir. Bu dönemde anneler duyarsızlaşabilir ve çabuk yorulabilirler.
Bu süreçte annenin ihtiyacı olan vitamin ve mineral desteğini alması çok önemlidir. Bir annenin yaklaşık iki ay kadar demir takviyesi alması faydalı olabilir. Düzenli uyku ve sağlıklı beslenme ile doğum sonrası dönem daha hafif ve sağlıklı bir şekilde yaşanabilir.
Bu süreçte bebeğin ilk 40 günü emzirme dönemi de başlar. Bu nedenle anneler bu süreçte kesinlikle ilaç kullanmamalıdır.
Doğumdan 40 gün sonra vücutta biriken su dışarı atılır. Bu süreçte anne egzersiz gibi hareketler başlatabilir. En iyi çözüm, bebeğin kırkı çıkmadan hafif egzersizlerle başlamaktır.
Anneler bebeğin kırkı çıkmadan yakın temas halinde olmalıdır. Bu temas özellikle anne ve bebeğin birbirleriyle duygusal bağ kurmaları için çok önemlidir. Bu süreçte annenin kişisel temizliği çocuğun sağlığı ile yakından ilgilidir. Göğüslerin temizliğine ve bakımına özellikle dikkat edilmelidir.
Anne adayları bebeğin kırkı çıkmadan önce memede süt birikmesi gibi meme problemlerine karşı çok dikkatli olmalıdır.
Kırkı Çıkmamış Bebek Neden Yalnız Bırakılmaz?

Kırkı çıkmamış bebek yalnız bırakılmaz söyleminin aslında, bahsetmek istemediğim üç harfliler gibi ürkütücü ayrıntılar da dahil olmak üzere hurafelerin altında yattığını açıklamakta fayda var. Bu hurafeler nesilden nesile aktarılmaya başlandığında, dünya henüz enfeksiyonları tedavi edecek antibiyotiklere sahip değildi, birçok ölümü ve anormal durumu açıklamak için bilimsel veriler değil, metafizik gerekçeler icat edildi. Son yüzyılda yenidoğan ve anne ölümlerine ilişkin istatistikler doğru tutulsaydı, bu hurafelerin yeni doğan bebekleri ve anneleri korumak için yaratılmış birer inanış olduğunu bilirdik.
Çin Seddi’nden Akdeniz kıyılarına kadar olan bölgelerde doğum sonrası bir kadının korkunç bir rüyasıdır. Bu inanç buzlu denizden Hindistan’a kadar yayıldı. Al basması olarak bilinen bu inanç sisteminin tarihi eski çağlara kadar gitmektedir. Türklerin İslam öncesi dini olan Şamanizm’de “kötü ruhlar” hakkında birçok inancı vardır.
Doğumdan sonra vücutlarının yeniden yapılanma ve süt üretimine geçiş sürecindeki hormonal değişikliklerden ağır şekilde etkilenen bazı annelerin yaşadıklarına dayanan hikayeler, doğum sonrası hikayeyi bir korku hikayesi olarak mitleştirmektedir.
Henüz bağışıklığı tam olarak gelişmemiş olan bebekler mikropların hedefi olurlar. Aynı şekilde, bu bakteri ve virüsler tepkisiz, kafası karışmış annelerin başına bela olur. Hamilelikten emziren bir bedene geçiş sırasında, yeni annenin zihni farklılaşma hormonları tarafından karıştırılabilir. Duygusal yükselmelere hormonal değişiklikler eşlik eder.
Özellikle insanların daha doğal bir ortamda yaşadığı ve herkesin önce kendi başının çaresine bakmak zorunda olduğu kırsal kesimde, tarlada çalışmak, yemek yapmak, ev işleri, bebeklere bakmak ve diğer birçok sorumlulukla ilgilenmek zorunda olan yeni annelere, anneanneler bile yardım etme konusunda isteksizdir.
Bu doğum sonrası hikayeleri anne adaylarını korkutup kaygılarını artırırken, “doğum sonrası kadınlar neden yalnız bırakılmamalı veya kırkı çıkmamış bebek neden yalnız bırakılmaz” efsanesi yeni anneler lehine değişiyor.
Bence anne adaylarına anne, kız kardeş, eş ve arkadaş olarak destek olmak ve bu korkunç hikayeleri anlatmamak gerekiyor.
Bebeğin İlk 40 Gününde Bakım ve Beslenme
Bebeklere ve anneye özellikle ilk kırk gün daha fazla ilgi gösterilmelidir. Özellikle ilk 72 saat çocuğun sağlığı için çok önemlidir. Kolostrum ilk 72 saatte gelir. Bu sarı süt kolostrum olarak bilinir. Bu süt bebeğinizin bağışıklık sistemini destekler. Bu nedenle bu süt bebeğin ilk aşısı olarak da bilinir.
İlk günlerde bebek bakımı
Hastaneden taburcu olmadan önce bebeğin doktor veya hemşire eşliğinde beslenmesi önerilir. Bu da doktorların ve hemşirelerin bu süreçte ortaya çıkan sorunlara müdahale etmesini kolaylaştırır.
Bebeğinizin ikinci gününden sonra da doktorunuzla görüştükten ve göbek bağı bakımı yaptıktan sonra bebeğinizi yıkayabilirsiniz.
Bu süreçte bebeğin poposu düzenli olarak havalandırılmalıdır. Bu süreçte özel pişik kremleri de kullanabilirsiniz. Bebeği bezin içinde çok uzun süre bırakmayın çünkü bu, bebeğin özellikle eklemlerde hareket etmesine neden olur.
Bebeğinizi sadece doktorunuzun önerdiği şekilde kundaklayın ve önerilen günlerden sonra dışarı çıkarın. Bebeğin kırkı çıkmadan zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaya özen gösterin.
Annelerin Doğumdan Sonra Bilmesi Gerekenler
Bebek doğduktan sonraki 40 gün içinde yani doğumdan sonraki lohusalık döneminde anne vücudunda birçok değişiklik meydana gelir. Anne ve çocuğun vücudu çok kırılgandır ve hastalığa karşı hassastır.
Özellikle doğum sonrası dönemde enfeksiyon kapma riski her zaman vardır. Bu doğum sonrası dönemde annede kanama da olabilir. Aynı zamanda annenin yaşadığı sorunlar arasında yüksek ateş ve cerahatli akıntı, alt karın ağrısı olabilir. Bu süreçte annelerin kendilerine ve bebeklerine biraz daha dikkat etmesi gerekiyor.
Anne adayları enfeksiyon riskinden korunmak için şunları yapmalıdır:
Dış genital organların daima temiz ve kuru olduğundan emin olun.
Kan basıncı düzenli olarak kontrol edilmelidir. Annenin kan basıncı 140/90’ı aşarsa acil tıbbi yardım almalıdır.
Doğum sonrası dönemde, yani bebeğin kırkı çıkmadan önce kanamanız olasıdır. Belirli bir süre rengi açılarak doğum sonrası akıntı azalır. Ancak anne akıntısı durduktan sonra kanama tekrardan başlarsa tekrar doktoruna görünmelidir.
Dikiş yerinde şişlik, kızarıklık ve ağrı hem normal doğumdan hem de sezaryen doğumdan sonra yaygındır. Ancak bu şikayetler bir süre sonra kötüleşmeye devam ederse hemen hastaneye gitmeniz gerekir. Anne bacağında şişlik, kızarıklık ve şiddetli kramplar da tıbbi müdahale gerektiren belirtilerdir.
Bebeğin Kırkı Çıkmadan Dışarı Çıkarılır Mı?

Bebeğinizin dış dünyayı tanımasının zamanı geldi. Peki bu ilk deneyime nasıl hazırlanılır?
Bebeğinizi ilk kez ne zaman dışarı çıkarabileceğiniz sorusu anneleri en çok ilgilendiren sorulardan biridir. Bebeklerin 40 günlük olmadan dışarı çıkarılmaması gerektiği genel olarak kabul edilse de doktorlar annelere hazır olur olmaz dışarı çıkmalarını tavsiye etmektedir.
Çocuğunuzu dışarı çıkarmadan önce mevsime uygun şekilde giydirin ki hasta olmasın. Aslında çocuğunuzu ortalama bir saat dışarı çıkarmak, gündüz stresini atmaya gerçekten yardımcı olabilir.
Bebeğinizi düzenli olarak dışarıda gezdirmek, iştahını artıracak ve kısa sürede daha düzenli ve huzurlu uyumasına yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun hastalık riskini azaltmak için sık sık dışarıda olması da yararlıdır. Yaygın bir gelenek olan bebek kırk çıkarma ile ilgili bebeğin 40 banyosu hangi dua okunur başlıklı yazımızı okumanızı öneririz.
Annelerin bebeğin kırkı çıkmadan dışarı çıkmamaları da çok yaygın. Bu inancın temeli, hamile annelerin 40 gün içinde enfekte olabilmesidir. Yani doğum sonrası kadınların 40 gün dışarı çıkmaması anlayışı kültürümüzün bir parçası ve bazı temelleri var.